Türkiye’de Tiroid ve Paratiroid Ameliyatları
Tiroid bezi, vücudun tüm organlarında etkili olan tiroid hormonlarını üreten bir bezdir bu hormonlar kan dolaşımı içerisine girerek organ ve dokuların işlev görmesini mümkün hale getirmektedir. Tiroksin (T4) ve tiriiyodotironin (T3) hormonlarını üretimini sağlayan tiroid bezi, vücudun metabolizmasını düzenler ve hızını kontrol eder. Paratiroid bezleri ise tiroid bezinin bitişiğinde sağ ve solda toplam 4 tane beze verilen isimdir. Paratiroid bezleri, parathormonu üretir ve vücut içerisinde kalsiyum değerlerini stabil tutar. Tiroid ve paratiroid bezlerine bağlı olarak gelişen hastalıkların vücut üzerinde önemli negatif etkileri bulunmaktadır. Tiroid hastalıkları farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bunlar tiroid bezlerinin büyümesi (guatr), bezlerin aşırı çalışması (hipertiroidi), az çalışması ( hipotiroidi) ve tiroid bezlerinin içerisinde ortaya çıkan iyi ve kötü huylu nodüller olarak sınıflandırılmaktadır. Paratiroid hormonu ise çok üretildiğinde hiperparatiroidi hastalığına yol açmaktadır. Tiroid ve paratiroid hastalıklarının vücut üzerinden farklı etkiler yaratmaktadır ve yaşamı zorlaştırmaktadır. Bu nedenle tedavi sürecine gereken önemin verilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de Tiroid ve Paratiroid Ameliyatları Neden Tercih Edilmeli?
Tiroid ve paratiroid hastalıkları Türkiye’de oldukça gelişmiş tıp teknikleri ile tedavi edilmektedir. Prof. Dr. Mete Düren, dünyadaki en ileri tedavi yöntemlerini Türkiye’de uygulamaktadır. Tiroid ve paratiroid ameliyatlarında cerrahi tekniğin yanı sıra robotik teknolojiden de faydalanılmaktadır. Robotik tiroidektomi ya da Da Vinci yöntemi ile yapılan ameliyatlarda iz kalmamaktadır. Bu yöntemle yapılan ameliyatlarda hasta 24 saat içerisinde normal yaşantısına devam edebilmektedir. Da Vinci ameliyat robotu ile yapılan ameliyatlarda koltuk altından tiroid ve paratiroid bezlerinin bulunduğu bölge tedavi edilmekte ve dikiş kullanılmamaktadır.
Tiroid ve paratiroid ameliyatlarında videoendoskopik cerrahi yöntemi de kullanılmaktadır. Kapalı cerrahi olarak bilinen yöntem Prof. Dr. Mete Düren tarafından kullanılmakta olup hastanın kısa süre içerisinde normal yaşantısında dönmesini sağlamaktadır. Boynun yanından 2 cm’lik bir genişlik içerisinden yapılan ameliyat sonucunda dikişe gerek duyulmamaktadır ve iz kalmamaktadır. İleri teknoloji yöntemleri ile hastalar, hafta sonu ameliyat pazartesi işbaşı yapabilmektedir. Gelişmiş teknolojiler ile yapılan ameliyatlar sonucunda hastalar boyunlarını rahatlıkla hareket ettirebilmektedir. Hastaların günlük yaşantısının minimum düzeyde etkileyen ameliyat yöntemleri, sonraki günlerde yaşanabilecek komplikasyonları da ortadan kaldırmaktadır.